Temelde bir spor otomobil üreticisi olarak nitelendirebileceğimiz fakat detayına indiğimizde otomotiv kültüründe çok önemli bir paya sahip olan, otomobil satmak için yarışmaktan ziyade, yarışmak için otomobil satan bir marka olan Ferrari, uzun zamandır kamuflajlı haliyle gördüğümüz crossover modeli olan Purosangue modelini resmi olarak tanıttı.
Enzo Ferrari tarafından kurulmuş ve tamamen onun ideolojisi çerçevesinde şekillendirilmiş olan marka, ilkler sunduğu bu model ile kültür mirasını sahip çıkabiliyor mu ve bu model Ferrari logosunu taşıma noktasında iyi bir temsilci olabilecek mi? Gelin bu soruları birlikte cevaplandıralım.
Değişen kullanıcı tercihleri Ferrari gibi markaları bile temel yollarından çıkararak farklı alternatiflere yöneltebiliyor. Crossover trendi doğrultusunda performanslı modeller tarafında Porsche'nin sportif SUV seçenekleri ile hız kazanan bu konsept, fazlasıyla farklı noktalara ulaşarak Lamborghini gibi markaları etkilemesi ardından, hiç tahmin edilmediği üzere Ferrari'yi de vurdu. Markanın kültürü ve ideolojisi göz önüne alındığında kesinlikle kabul edilebilir bir model olmayan Purosangue bir crossover özelinde neler sunuyor?
Belirtmek gerekirse Ferrari Purosangue 'yi bir SUV veya Crossover olarak nitelendirmiyor, nitelendirmelerin ötesinde günümüzde ülkemizde yanlış kullanılan tabiri ile SUV ve doğru tanımıyla bir crossover olan bu model, Ferrari yöneticilerinin algısal kelime oyunlarının ötesinde markaya gerçekten bağlı olan ve Ferrari kültürünü benimsemiş olan tutkunlar için boş kelime oyunlarından ibaret kalacaktır.
Purosangue ve Tasarımsal Detayları
Purosangue markadan beklenmeyen belirli tasarım detayları ile birlikte karşımıza çıktı. Görücüye sunulduğu andan itibaren dikkatleri üzerine çeken suicide door (intihar kapıları) olarak adlandırılan ve ters açılan kapılar olarak açıklayabileceğimiz bir tasarım unsuru sunan model, birçok markanın gelecekte üreteceği modellerinin konseptlerinde kullandığı bir detayı pratiğe aktarmış.
Genel hatlara bakıldığında önden arkaya doğru akıcı bir yapı ile ilerleyen otomobil, arka profilde keskin bir yapıya kavuşuyor. Arka yapıda dörtlü olarak sunulan egzoz çıkışları her otomobil tutkununda olduğu gibi heyecan yaratırken, bu modelin yapısal olarak bir crossover olduğunu hatırlamam sonrasında o egzoz sesi eşliğinde gazlanacak dağ yolları planları bir anda ortadan kalkabiliyor.
Tasarım detaylarında genel bağlamda Ferrari Roma'nın hormonlu bir varyasyonunu andıran Purosangue, güncel bir Ferrari modelinde elde edebileceğiniz en yüksek bagaj hacmiyle karşımıza çıkarken 472 litrelik bir saklama alanı sunuyor. Ferrari otomobilin aerodinami değerlerini açıklamak için harekete geçmese de, otomobilin tasarım sürecini yöneten Flavio Manzoni Purosangue'nin tasarımını "hassas bir dans" olarak nitelendiriyor.
İç mekanda diğer crossover alternatiflerinden farklı bir yapı sunan Purosangue, ortaya konumlandırılmış bir multimedya ekranı sunmaktansa buraya yerleştirilebilecek ekranı yolcu tarafına kaydırarak gösterge paneli de işe dahil edildiğinde çift panelli bir yapı sunuyor.
Purosangue ve Teknik Detayları
Modelin en dikkat çekici ve tek güzel tarafı olan teknik kısma angaje olmak gerekirse Ferrari Purosangue atmosferik bir V12 ile karşımıza çıkıyor. SF90 gibi temel modellerinde elektrik destekli üniteler sunmakta olan markanın bu model bazlı olarak atmosferik bir ünite sunmasına şaşırmadığımı söylemek mümkün değil. Ferrari GT tarihinde en güçlü motor olarak nitelendirilen ünite, 6.5 litre hacmiyle 725 beygir güç ve 715 Nm tork sunuyor.
Bahsi geçen güç motordan tekerlek devrine 8 ileri çift kavramalı bir şanzıman eşliğinde indirgenirken, otomobil 200 km/s hıza kadar 4 tekerlekten tahrikli olarak ilerliyor. 0-100 hızlanmasını 3.3 saniyede tamamlayan model 200 km/s hızdan sonra gücü tamamen arka tekerlere aktarmaya başlarken, Purosangue'nin maksimum hızı 310 km/s olarak belirtiliyor.
Düz yollar için geçerli olan bu veriler pratiğe aktarıldığında ne kadar kullanılabiliyor sorusu sorulduğunda ise Ferrari'nin bu bağlamda ciddi bir mesai yaptığı anlaşılabiliyor. 2.033 kilogram ağırlığı ile kendi sınıfının en hafif modeli olarak nitelenen Purosangue ağırlık dağılımı tarafında 49/51'lik oran ile karşımıza çıkıyor. Süspansiyon tarafında Multimatic adlı Kanada orijinli bir firma ile çalışan Ferrari, markanın True Active Spool Valve (TASV) adlı sistemini otomobile entegre ediyor. 48 voltluk aktüatörler ile kontrolü sağlanabilen süspansiyonlar otomobilin yapısal dezavantajlarını daha düşük oranlara indirgeyerek daha keyifli ve kontrollü bir yolculuk vaat ediyor.
Rakamlar ile Ferrari Purosangue
Ferrari karlılık bazında otomotiv endüstrisinin en karlı oyuncusu olarak konumlanırken sadece otomotivden çıkıldığında oranları ile sektörden bağımsız şekilde ciddi karlılıklar ile çalışan bir marka. Finansal anlamda eski sorunlu günlerini geride bırakan İtalyan üretici, fazla para göz çıkarmaz mantığı ile geliştirmiş olduğu modelde özellikle Amerika, Çin ve Arap menşeili kullanıcılar tarafından ciddi talep görerek yüksek satış adetleri yakalayacak ve markanın karlılık bazında altın çağını yaşamasını sağlayacaktır.
Başlangıç olarak 390.000 Euro etiket ile karşımıza çıkan model ülkemiz kuruyla her saniye daha uzak bir konuma ulaşıyorken, 2023 için Türkiye'ye ayrılan kotanın tamamen satıldığını belirtelim. Markanın ticari ve pazarlamadan sorumlu başkanı Enrico Galliera, modelin motorları hakkında detaylar açıklandıktan sonra yüksek talebi karşılayamama riski ile karşı karşıya kaldıklarını ve sipariş alımlarını bir süreliğine durdurmayı düşündüklerini aktardı.
Ferrari Purosangue konveksiyonel motorlu bir crossover baz alındığında gelinebilecek son noktayı temsil ediyor olabilir, bir Ferrari olarak ele alındığında ise markanın kültürü ve Enzo Ferrari ruhuna yapılan bir suikast olarak nitelendirilebilir.
Comments powered by CComment