Ford, ticari üretiminde şüphesiz başı çeken markalardan. Yıllardır yükümüzü çeken mavi oval önümüzdeki dönemde de bu iddiasını koruyacak gibi görünüyor, marka yeni adımlar atmaya devam ediyor.
Ford, ticari araç klasmanında iddialı ve sevilen markalardan, bu iddiasını devam ettirir nitelikte adımlar atmaya da devam ediyor. Şehir içi dolaşım yapan ticarilerde elektrik kullanımının yaygınlaşacağını zaten biliyoruz, bu konu ile ilgili marka cephesinden hareketlenmeler 2009 yılında Transit Connect ile başlamıştı, fazla bilinmeyen bu model ardından Ford şimdi E-Transit ile yeni bir giriş yapıyor.
Ford E-Transit, tasarım konusunda standart içten yanmalı kardeşinden pek farklı şeyler vaat etmiyor. Yoğunlaşılan kısım çevre duyarlılığı ve şehir içlerinde trafiğin büyük kısmını oluşturan ticari araçlardan kaynaklı hava kirliliğini önlemek.
Markanın, Google'dan yardım alarak Amerika, İngiltere ve Almanya'da yaptığı araştırmalar doğrultusunda, insanların şehir içinde dolaşacak teslimat araçlarında elektrik kullanımı fikrine çok uzak olmadıkları ortaya çıkmış. Amerika'da %60 İngiltere'de %68'lik bir kısım, bu klasmanda elektriğe geçişten yana.
3 ülkede de ankete katılan vatandaşların yarısından fazlası teslimat sürelerinde bir aksama veya fiyat konusunda bir artış olmadığı takdirde EV araç seçeneği dahil edildiğinde buna yöneleceklerinden bahsediyorlar.
Ford bunları da göz önünde bulundurduğunda şu an dünya pazarlarında payları büyüyen rakiplerinin de bu yönde yatırımlarına bakarak bu yöne yönelmeye karar vermiş. En büyük oyuncular arasında yer alan PSA Grubu'nun Peugeot E-Expert, Citroen e-Jumpy / e-Dispatch ve Opel / Vauxhall Vivaro-e modelleri gibi atılımları zaten onları bir adım önde hale getirirken, konumuz olan marka pastadaki payını azaltmak istemiyor.
Bu konuda benim yorumum ise şu yönde: ticari araçlar zaten sürüş keyfi ya da yüksek konfor gibi vaatlerde bulunmuyor, tamamen işleve yönelik tasarlanıyorlar. Bu paralelde sağlanan ses kirliliği düşüşü ve hava kirliliğindeki büyük oranda olacak olan azalma da göz önüne alındığında, markalar bu işi iyi başarabilirlerse elektriğe geçmemek için hiç neden yok. Buradaki en önemli noktaların ise menzil ve şarj süresi olduğunu düşünüyorum.
Bütün gün trafikte dolanan bu araçların menzillerinin yüksek, mola sürelerinde hızla tekrar kullanıma hazır olabilmesi için şarj olma süresinin kısa ve aynı zamanda tercih edilmesi için de alım fiyatının çok yüksek olmaması gerekiyor. Bizim ülkemiz şartlarında imkansız bir kombinasyon saydığımın farkında olsam da, burada devlete düşen görev de teşvik amacı ile vergi indirimi.
Comments powered by CComment