Günümüz otomotivinin en kalabalık gündemi, tarihi içten yanmalı modellerden öncesine dayanan elektrikli modeller. Bundan 120-130 yıl öncelerinde içten yanmalı üniteler kadar sık kullanılan elektrikliler, marş motorunun bulunup yaygınlaşması, içten yanmalılarda seri üretimi ile ortaya çıkan fiyat avantajı ve akaryakıtın lojistik artılarıyla birlikte uzun bir süre raflarda tozlanmaya çekildi. Geldiğimiz süreçte ise Tesla öncülüğünde yüksek bir hız kazanan elektrikli otomobil konsepti, Alman ve uzak doğulu markaların yüksek katılımlarıyla devam ediyor. BMW bu konu üzerinde en çok duran ve en fazla model piyasa süren üreticiyken, markanın elektrikli modeller ile tecrübeleri çok daha eski yıllara dayanıyor...
1970'lere Dönüyoruz
Takvimler 1970'li yıllar ile meşgul olurken Alman marka BMW, 1602 modelinin Elektro-Antrieb isimli bir versiyonunu tanıtıyor. Tasarımsal olarak 1602 ile hiçbir farklılık göstermeyen bu otomobil, kaputu altında dönen şeyler ile 1972 Münih Olimpiyat Oyunlarında tanıtıldıktan 50 yıl sonra Türkiye'de bir otomobil sitesinin ana akışında yer alacak kadar önemli bir adımı temsil ediyor.
BMW bu tanıtımda iki adet 1602 gösteriyor. Bahsi geçen 1602lerin kaputları açıldığında ise karşımıza Bosch imzalı bir batarya ünitesi çıkıyor. Ünite sürekli olarak 12 kW güç sunarken, bu oran maksimumda 32 kW seviyesine ulaşıyor. Sitemizde geçtiğimiz günlerde yer verdiğimiz ve henüz çok çok gelişmiş bir ürün olduğunu söyleyemeyeceğimiz BMW'nin ilk elektrikli motosikleti CE 04 31 kW güç üretebiliyor. Bahsi geçen ve kendi başına 350 kilogramlık bir ağırlık oluşturan batarya paketi, paralel bobinli bir DC üniteyi beslerken, burada açığa çıkan güç otomobilin arka tekerleklerinden tahrik vermesini sağlıyor. Markalar bu yıllarda maliyet kaygılarıyla rotaları dışına çıkma gereksiniminde bulunmuyor, bir diğer ihtimal ise yer probleminden dolayı arkadan tahrikli üretilmesi gerekiyor.
BMW 1602 Electro-Antrieb maksiumunda 100 km/s hıza çıkıyor, 0-50 km/s hızlanmasını ise 8 saniyede tamamlıyor. Olimpiyatlarda görücüye sunulan iki 1602 şehir içinde 30 km menzil sunarken, marka Varta (Alman akümülatör şirketi) bataryalarının 61 kilometrelik bir menzile ulaşabildiğini fakat bu menzile ulaşmak için kullanıcının 50 km/s hız ile ilerlemesi gerektiğini vurguluyor. Aynı zamanda otomobil frenleme sırasında ortaya çıkan enerjiyi bataryalara depolayabiliyor, yani günümüzde de konuştuğumuz rejeneratif frenleme sistemi ile sunuluyor.
Ortaya çıktığı günlerde yeteri kadar gelişmemiş ve dolayısıyla kullanışlı olmayan 1602 Electro-Antrieb, Bosch'ün 10 adet ileri seviye batarya çıkarmasına sebep oldu ve taşıdığı elektrik bayrağını 1975 yılında BMW LS Electric modeline teslim etti. Elektrik alanında çalışmalarını sürdürmeye devam eden Alman marka sonrasında E30 gibi modellerin elektrikli versiyonları üzerinde çalışmalarını sürdürdü ve bu gün geldiğimiz noktada büyük bir elektrikli otomobil yelpazesi var. Marka içerisinde bir ilk olarak konumlanan ve gelişim yolunda önü açık olan CE 04 ise 50 yıl sonra çok daha küçük bir kasada 1602 Electro-Antrieb'den çok daha yüksek veriler sunuyor...
Comments powered by CComment