O, bir Japon klasiği olmasının dışında, Japon yerel marketinin hissiyatı sevenlerinin, gözde otomobillerinden biri Wankel Motor efsanesi Mazda RX-7.
70'lerin sonundan 2000'lerin başına kadar üç nesil üretilen RX-7, 2021 yılına ilerlediğimiz şu günlerde dahi popülaritesinden hiç bir şey kaybetmedi.
1978 yılından 1985 yılına kadar toplamda 471,018 adet üretilen birinci nesil SA, kasa kodlu Mazda RX-7, iki koltuklu üç kapılı olarak hatchback coupe formuyla üretildi. 12A karbüratörlü rotary Wankel Motor ile üretilmeye başlayan RX-7, ilerleyen yıllarda 13B elektronik yakıt enjeksiyonlu motor opsiyonu ile de üretilmeye devam etti.
İkinci jenerasyon RX-7, 13B rotary motoru ile üretilirken, atmosferik ya da turboşarjlı seçenekleriyle de satın alınabiliyordu. Sadece iki koltuğa sahip coupe formunun yanında 2+2 koltuk seçeneği de bazı ülkelerde satışa sunulan RX-7'yi dilerseniz üstü açılabilir tenteli versiyonuyla da satın alabiliyordunuz.
FD Mazda RX-7
Ve yıllar 1992'nin sonuna geldiğinde RX-7 efsanesinin son ürünü FD kasa kodlu model üretildi.
Dünyanın ilk seri üretimi yapılan sıralı turboşarjlı motor ünvanına sahip olan RX-7'de 'sıralı' ibaresi kelime oyunu değil, gerçek anlamında kullanılıyor. Bu turbolar dışarıdan aldıkları havayı aynı anda motora taşımak yerine bu işi sırasıyla yapıyor.
Böylece, birinci turbo 1.800rpm'de devreye girdikten hemen sonra 4.000rmp'de ikinci turbo devreye giriyor. İki turbo arasındaki geçiş etkileyici bir şekilde pürüzsüz ve iyi hissettirse de günümüz turboşarjlı otomobillerinden farklı bir hissiyata sahip olmaması bu teknolojiyi duyduğunuz anda ki kadar etkileyici olmuyor.
Bu dahiyane şekilde düşünülmüş mühendislik harikası detayı günümüzde var olan modifiye edilmiş RX-7'lerde görmek imkansız. Daha fazla güç ve performans isteyen herkes ilk önce bu sıralı turboşarjları sökerek işe başlıyor.
Wankel ile Japon'un Düeti
RX-7'nin ön aksının hemen arkasında yer alan çift rotorlu, 1.3 litrelik 13B-REW, 255 beygir gücü ve 294 Nm torka sahip Wankel motoru yer alıyor. Bu değerler günümüzde orta segment bir otomobilde dahi sahip olabileceğiniz motor güçleri gibi dursa da, doksanlı yılların başında bir spor otomobil sınıfıda oldukça rekabetçiydi.
1.3 tonun biraz üzerindeki ağırlığı ile RX-7, 251 km/sa maksimum hızı ve 5,1 saniyede ulaştığı 0-100 değeri ile o günlerde sahip olabileceğiniz bir günlük kullanım spor otomobil için oldukça yeterliydi.
Bununla birlikte, atmosfer basıncının değişiklik gösterdiği ülkelerde daha rahat nefes alan bu Wankel motor, 255 beygire kadar güç üretebildi. Bu güçleri ise standart olarak sunulan beş ileri manuel vites ya da altı ileri otomatik şanzıman opsiyonu ile yönetebiliyorsunuz.
Kaputun Altından Gelen Çığlık
Mazda RX-7 ile ününe ün katan Wankel motorunun devir bandının üstlere çıkmasıyla durmak bilmeyen bir uğultulu sesi, sizi şehir içinde ikinci vitese adeta hapsederken bu hazzın keyfini çıkarabilirsiniz.
Gücü ve performanslı motorunun yanında denge konusunda da RX-7 kendisini özletiyor. Özletiyor çünkü üçüncü nesil RX-7, kesinlikle finansal kriterlerin öneminin olmadığı, Mazda'nın mühendislik standartlarını tamamının kullanıldığı son otomobil olarak tarihe geçiyor. Coupe formunun hiçbir dezavantaj yaratmadığı gövdesiyle, en uzun virajlarda bie gazdan ayağınızı çekmeden dönmeye hevesli oluşu insanı RX-7'ye bir kez daha hayran bırakıyor.
İçerisi Hala Çok Cezbedici
İçeride ise geçmişin o ıslak görünümlü platik gri rengiyle bezeli konsolu gözümüze bir yerlerden aşina manzaralar anımsatıyor. Bir japon otomobili oduğu için midir bilinmez bende fazlasıyla 'Supra' çizgilerini anımsatıyor.
Çok küçük sayılmayan çok kollu direksiyon simidinin üst bölmesinden, ortasında kocaman bir devir saatinin yer aldığı beş adet gösterge saatini görebiliyoruz. Ele tam oturan 'kısa vites topuzu' sürüş zevkine zevk katan detaylardan biri oluyor.
Hem Zevk Hem Dert
FD kasa RX-7'nin fabrikadan çıktığı ilk günden bu yana üzerinde asılı duran kara bulut olan Wankel motor belki de bu otomobile karlı yaşanan ön yargıların tek sebebi. Mazda, yüksek devirlere hiç zorlanmadan ulaşabilen bu rotor motoru üzerinde şansını denemeye istekli olsa da, bu gülün dikenleri sevene gerçekten acı veriyordu.
Çok hızlı şekilde yağ tüketmesi, motor üzerinde bakım yapılmamasına izin vermemesi ve kullanıcıların 'sandık motor' fikrine çok sıcak bakmaması bu sorunların baş rölünde oluyordu.
Yine de hala $35.000'dan başlayan düşük kilometreli örnekleri olan bu Japon klasiğine sahip olma fikri hiç de çılgınca durmuyor. Yalnızca 14.000 adet üretilen RX-7'ye üretiminden neredeyse 30 yıl sonra sahip olmak sizi yeteri kadar özel kılacaktır.
Comments powered by CComment