Bütün modifiye ve araba tutkunlarının gözdesi olan Toyota Supra. Nasıl oldu da böyle bir motor ortaya çıktı? Bu 2JZ GTE nasıl bir motor? Nasıl yıllar eskitemedi? Neden modifiyeye bu kadar yatkın? Günümüzde neden rakibi olacak araçlar üretilmiyor? Hepsinin cevabı işte bu yazıda.
Öncelikle Toyota 1990 2.5 litrelik 1JZ isimli motorunu çıkardı. 1991 yılında ise 3 litrelik 2JZ kodlu motorunu çıkardı. Supra 2002 yılında ise bizlere veda etti. Toyota Supra 5 ileri manuel ve 4 ileri otomatik şanzıman seçenekleri ile satışa çıktı. Turbo versiyonlar güçlerine göre 0-100 km/sa ivmelenmelerini 4.6 ile 4.8 saniye arasında tamamlarken 285km/saat maksimum hıza çıkabiliyordu.
Neredeyse aynı şartlar altında üretilen 1JZ ve 2JZ 6 silindirli motorlar arasında 0.5 litrelik fark olmasına rağmen ikisi de aynı gücü üretiyordu. Biraz garip gözükse de aslında açıklaması gayet basit. Altında yatan neden bir mühendislik problemi değil, 1989 yılında Japonya'da çok fazla ölümlü kazalar gerçekleşiyordu, bunların çoğunun yüksek sürattan olduğu tespit edildi ve bunun önüne geçmek için Japon otomobil üreticileri kendi aralarında Centilmenlik Anlaşması 'nı imzalayarak 280 beygiri geçmeyen araçlar üretmeye başladılar. İkonik araçlardan olan Toyota Supra, Nissan Skyline GT-R, Honda NSX, Mazda RX7 gibi araçlar bu anlaşmaya bağlı olarak üretildi.
Cıvata Sıksan Beygiri Artan Motor!
Supra motorunun cıvatasını sıksan beygiri artıyor tabiri oldukça doğru aslında. 2JZ motoru 1986 yılında tasarlanmaya başlanmıştı. 5 yıl boyunca üzerinde çalışılan bu canavar 1991 yılında üretime çıktı. Motorun üstünde çalışıldığı 1986, 87 ve 88 yılları Japon spor otomobil sektörü için zirve yıllardı ve Toyota kendini ön plana çıkartarak kalıcı bir yer edinmek istiyordu.
Uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda 2JZ'yi ürettiler. Fakat hesaba katamadıkları, beklenmeyen şey 1989 yılında imzalanan Centilmenlik Anlaşması'ydı. Anlaşma imzalanınca ellerinde çok üst limitlerde olan oldukça güçlü ve çok performanslı bir motor vardı. 280 beygir dolaylarına dizginlemek çok kolay bir işti ama bu motor çok daha yüksek güç üretebilecek koşullara dayanıklı şekilde tasarlanmıştı. Bu yüzden stok alınan bu motor ufak hamlelerle 800 beygir civarına çıkabiliyordu.
Çok iyi yapılan modifiye işlemleri ile birlikte 1000 beygir üstüne çıkabilen bu motor gerçekten bütün otomobil üreticilerini şaşkına çevirmişti. Günümüzdeki yıllarda bile supersport otomobillerin ulaşmakta çok zorlandığı bu değerleri Toyota Supra alabiliyordu.
Bu 2JZ motorunu diğer motorlardan ayıran ne? Nasıl bu kadar modifiyeye yatkın olabiliyor? Fabrikadan çıktığı haliyle 3.0 litre sıralı 6 silindirli çift sıralı turbolu şekilde araçlara yerleştirildi. Sıralı 6 silindirli olmasının yararı ise iç kuvvetlerin kendini çok iyi dengelemesi ve turbo gecikmesini iki turboyla beraber engelleyebildiği kadar engellemesiydi. İlk turbo tam gücünü 1800 devir civarında, ikinci turbo ise 4000 devirlerde verince aracın bütün devirleri güçlü oluyordu ve performanstan kayıp en aza indirgeniyordu. Ayrıca YouTube kanalımızda çektiğimiz 1000+ beygir Supra videosunu izleyebilirsiniz.
Yapılan en yaygın modifikasyon ise bu çift turboyu söküp yerine tek büyük turbo koymaktı. Bu hamle turbo gecikmesi sağlıyordu fakat çok daha fazla güç artışı ve ivmelenme sağlıyordu. Bunun dışında emme manifoldu değişimi , daha büyük intercooler, egzoz sistemi değişimi, yeni enjektörler ve yakıt desteği ile birlikte yazılım yapılarak araçtan çok yüksek beygirler elde edilebiliyordu.
Bu araç pistonlar, valfler ve benzeri iç motor aksamları değişmeden bu güçlere gelebiliyordu, bu da Toyota'nın mühendislik harikasıydı. Toyota malzeme bilimi Ar-Ge'sine inanılmaz önem vermiş ve büyük bütçeler ayırmıştı. Malzeme bilimine verdikleri önem beraberinde istedikleri sonuçları doğurdu. Motor bloğu dökme demirden yapıldı ve bu blok iyi bir mühendislikle birleşerek diğer motorlardan çok daha sert ve dayanıklı bir şekilde ortaya çıktı.
Silindir yuvaları rakip modellerine göre çok daha kalındı ve yüksek basınçta çatlayıp motor bloğunu kırması neredeyse imkansızdı. Bununla beraber üst düzey sağlam rulmanlar, dövme çelikten krank mili ve daha gelişmiş yağlama kanalları sayesinde rakip motorlardan çok daha sağlamdı. Düşük sıkıştırma oranıyla da daha yüksek basınçlara dayanabiliyordu. Bunlara kabaca baktığımızda motorun çok üst seviye performans için üretildiğini görebiliyoruz. Modifiye severler bu aracı potansiyellerine çıkartarak içinde nasıl bir canavar yattığını bizlere göstermiş oldu.
Günümüzde ise ne yazık ki artık çok farklı bir rekabet ortamı var. Otomobil üreticileri arabaları üretebileceği en az maliyetle üretmeye çalışıp en yüksek kâr marjını yakalamaya çalışıyorlar. Ve bu yüzden böyle sağlam motorlar ve bu tür arabalar günümüzde üretilmiyor.
İkonik Tasarım
Yeri doldurulamayacak derken haksız değildik. Efsaneleşmiş akıllarda kazınan Supra çizgileri belliydi. 2019'da Toyota BMW ile iş birliği yaparak sözde "Supra" adı altında yeni bir Supra modeli tanıttılar. Çok tepki alan bu model yine de Supra severler tarafından satın alındı fakat asla eski Supra'nın yerini tutamadı.
Aracın karakterini yansıtan agresif bir ikonik tasarım olmasa da gönlümüzde taht kurmuş bir tasarıma sahip. Yumuşak ve yuvarlak çizgileriyle günümüzde ayakta kalan bu tasarım, kalıcılığını yitireceğe benzemiyor. Kokpitte ise tamamen sürücü odaklı, sürücüye dönük bir tasarım bizleri karşılıyor.
Bu da aracı sürerken hissettirdiği sportif duyguyu arttırıyor diyebiliriz. Sona geldiğimizde ise efsane motoru 2JZ ile birlikte tahtı yıkılmayacak olan Toyota Supra'yı efsane araçlar rafına koyuyoruz.
Comments powered by CComment