Yılda 5 adet üretilen, sahibini markanın kendisi seçtiği ve aynı ülkeden 2 kişiye satılmayan 1.200 beygirlik bu Danimarkalı canavar işte Zenvo TSR-S!
Asi, dağınık, vahşi, enerjik, agresif ve bunlar gibi birçok kelimenin vücut bulmuş hali olan Christian Brandt tarafından tasarlanan bu otomobil oldukça özel bir Hypercar. 1200 beygir 5.8 litre V8 motora sahip bu canavar 8.000 devir çeviririp size maksimum G-kuvvetini hissettirerek resmen gözünüzü karartıyor ve gerçek yaşamdan sizi saniyelerce alıkoyuyor.
Dengeli bir şasi, elektronik kilitli diferansiyel ile yola yapışan Zenvo'yu kullanmak için profesyonel eğitim şart! CIMA yapımlı sert sportif şanzıman ve elektrik-hidrolik destekli direksiyonuyla yürüyen otomobil tam bir pist makinesi. Aktarma organları kusursuz derecede uyumlu çalışan bu canavar sürüş keyfinin doruklarını yaşatacak bir otomobil.
Pist makinesi demişken son versiyonunda normal trafik sürüşü için de geçerli bir modu olduğunu belirtelim. Güncellemelerle beraber otomobile elektrikli motor desteği eklendi ve hibrit otomobil tanımına girmiş oldu. Öncelikli hedefi performansı artırmak olsa da trafik sürüşü için yakıt tüketimini azaltmak gibi hedefleri de olan bu motorun yanı sıra yenilenen şanzımanı sayesinde otomobil, trafik sürüşleri için 700 beygire kısıtlanabiliyor. Fakat 1.194 beygiri serbest bırakmak da her zaman elinizin altında!
Danimarkalı marka, son güncellemelerle 1.177 beygir olan aracını, şanzımanına elektrik destekli modifikasyonlar yaparak 1.194 beygire çıkarttı ve gereksiz ağırlıklardan kurtararak daha fazla karbonfiber parçalarla 15 kg daha hafifletti. Son nesil TSR-S, ilk Zenvo'nın şasisinin optimize edilmiş haline sahip. Tümseklerden geçerken 145 mm alçalıp yükselebilen ve birçok aerodinamik oyuncaklara sahip eklentileri olan bu şasiyi inceleyelim.
TSR-S'in En Dikkat Çeken ve En Hareketli Parçası Arka Kanadı!
Hayal edilebilecek en iyi yol tutuşu için birçok farklı açıyla hareket edebilen, hava freni yapmayı sağlayan, downforce denilen aracı yere bastıran kuvveti arttıran bu arka kanat, aracın kimliği denilebilir.
Elektro-mekanik bu kanadın sürüş esnasında 55 dereceye kadar yukarı aşağı hareket edebilmesi, 15 derece sağa veya sola inip kalkması eşsiz bir mühendislik örneği. Sağa sola eğilen bu kanat viraj alırken savrulmayı önlemek ve yol tutuşunu artırmak için virajın dışına doğru hareketleniyor ve dikiz aynasından bu hareketi izlemek pek keyifli! Lastiklere binen yükü de dengeleyen bu aktif aerodinamik sistem, otomobilin yatmasını minimuma indirmekle birlikte, iç lastik tutuşunu ve viraj stabilitesini de olabilecek maksimum boyuta taşıyor.
Ön tampon tasarımı sayesinde hava akışını çok iyi kontrol ederek aracın içinden geçen hava akımını tekerlekleri soğutmak için kullanıyor. Aynı zamanda tavandaki hava girişleri de içeriye alınan havayı doğrudan motor kısmına yönlendirerek daha iyi bir ventilasyon sağlıyor. Yere basma kuvvetini (downforce) artıran difüzör tasarımı da bir mühendislik harikası.
Sayısal veriler ise şöyle: 0-100 km/sa hızlanması 2,8 saniye iken 0-200 km/sa hızlanması 6,8 saniye. Otomobil daha yüksek süratlar için tasarlanmış olsa da maksimum 325 km/sa olarak sınırlandırılmış bir yazılıma sahip. Bu kadar iyi hızlanırken bir bu kadar da iyi durması gereken bu araç durmak için; 6 pistonlu kaliperli ve önde 395 mm, arkada 380 mm'lik karbon seramik frenlere ihtiyaç duyuyor.
Bu vahşi sanat eserini kullanmak oldukça adrenalin dolu olsa gerek. Gaz pedalına sonuna kadar bastığınızda kaputun altında uyuyan tüm 1200 beygiri uyandırarak tüm gücü tekerleklere aktarmanız ve koltuğa yapışmanızın bir bedeli olduğunu hatırlayalım. Bu bedel ise günümüz kur fiyatlarıyla pek ödenebilecek türden değil, vergiler dahil olmadan 1,46 milyon euro gibi bir fiyatı olduğunu belirtelim.
Comments powered by CComment